Sorularla Mehdi

Mehdi Sünnet-i Seniyyeyi nasıl ihya edecek?

Hz. Mehdi müceddit oluşu sebebiyle zamanına İslâm’ın damgasını da vuracaktır. İslâm’a yöneltilen hücumları bertaraf edecek, Sünnet-i Seniyyeyi ihya edecektir. Aişe Validemizin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte bu husus açık açık anlatılır: “Benim vahy üzere mücadele verdiğim gibi Mehdî de Sünnetim üzere mücadele verir.” (Ikdü’d-Dürer, Varak: 5b; el-Burhan, Varak: 85b.) buyurulur.

Rahbavî rivayetlere istinaden Hz. Mehdî’nin ihya etmedik sünnet, kaldırmadık bid’at bırakmayacağından, âhirzamanda tıpkı Resûlullah gibi dinin vecibelerini îfa edeceğinden bahsedilir. (Rahbavî, Kıyamet Alâmetleri, s. 162, 163.)

İmam-ı Rabbanî de Mektûbât’ında Hz. Mehdî’nin bu önemli hizmeti üzerinde durur. o­nun aslî vazifelerinden birisinin Sünnet-i Seniyyeyi ihya ve bid’atları kaldırmak olduğunu söyler. (Mektûbât, s. 255.) Sünnet-i Seniyyenin önemini anlatırken de şu satırlara yer verir: “Sünnet ve bid’attan her biri, diğerinin yokluğunu gerektirir. Birini ihya etmek, diğerini öldürmek sayılır. Bu mânâya göre Sünnet-i ihya etmek, bid’atı öldürmek sayılır. Aksi dahi böyledir.” Hatta o­nun dini yayma ve sünneti ihya etme görevini yürütürken halkı bid’alarla amel etmeye alıştıran modern bir bilginden dahi söz eder. (Mektûbât (Arapçası),1:234; Mektûbât-ı Rabbanî Tercümesi, çev. Abdulkadir Akçiçek, İstanbul: Çile Yayınları,1:565, 566.)

Hz. Mehdî geldiğinde alabora olmuş bir atmosferle karşılaşır. Tepeden tırnağa İslâm’a yöneltilmiş bir tahribatla karşı karşıya kalır. İslâmiyet’i içine alan ve dağlar büyüklüğünde taşları bulunan İslâm kalesinde bir sürü gediklerin açılmıştır. Bin seneden beridir yığılan ve birike gelen şüpheler bir anda kusulmuş; İslâmî esas, cereyan ve şeâirlerin kırılmaya, kalb-i umumî ve efkâr-ı âmme dehşetli yaralanmaya, vicdan-ı umumînin bozulmaya yüz tutmuştur.

Bütün bunlar Süfyan’ın öncülüğünde gerçekleşir. Hz. Mehdî ise bu müthiş tahribatın sebep olduğu mânevî hastalığı Kur’ân eczanesinden aldığı ilaçlarla tedavîye çalışır, bid’atlarla unutulmaya, unutturulmaya çalışılan ve savaş açılan, gerçekte ise her biri birer iksir olan Sünnet-i Seniyye prensiplerini yerleştirmeye çalışır. Bediüzzaman, Süfyan ve taraftarlarının yerleştirmeye çalıştığı bid’atkâr sisteme karşı Hz. Mehdî’nin vereceği mücadeleyi Mektûbât’ında şöyle dile getirir:

“Hz. Mehdî’nin cemiyet-i nuraniyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim-i bid’akârânesini tamir edecek, Sünnet-i Seniyyeyi ihya edecek; yani âlem-i İslâmiyette risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkâr niyetiyle Şeriat-ı Ahmediyeyi (a.s.m.) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hz. Mehdî cemiyetinin mu’cizekâr mânevî kılıncıyla öldürülecek ve dağıtılacak.” (Mektûbât, s. 42C.)

İlgili yazılar:

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*