Hz. İsa Hadislerde Mehdi Sorularla Mehdi

Hz. Mehdi ile Hz. İsa aynı kişiler mi?

Hz. Mehdi (ra) ile, Hz. Îsâ (as) meselesi ahirzamanda vukua gelecek hadîsâttan olup çokça iltibas edilen, ifrat ve tefrit fikriyatın serrişte edildiği bir konudur.

Kimi şahıslar ifrat derecede bir fikre kapılıp her ikisi de aynı şahıstır derken, bazıları da tefride düşerek her iki şahsı da inkâr etmektedir. Öyleyse hadd-i vasadda kalıp işin aslını doğru kaynaklara ve fikirlere dayanarak ortaya koymak gerekiyor. Hz. Mehdî (ra) ile, Hz. Îsâ (as) ahirzamanda aynı zaman diliminde gelecek olan ve birbirine mülâki olacak iki ayrı şahsiyettir. Çünkü Peygamber Efendimiz (asm), her ikisi ile alâkalı ayrı ayrı teferruatlı haberler vermiş olup, meselenin iltibas edilmesini engellemiştir. Ancak ahirzamana ve vukuât-ı istikbâle âit haberler perdeli ve müteşâbih olduğu için, herkes her meseleyi tam olarak anlayamıyor. Özellikle Risâle-i Nur’da beyân edilen ahirzaman hadisâtı ile ilgili hadislerin tevili ve tefsiri tam anlaşılamadığı için, Hz. Mehdî (ra) ve Hz. Îsâ (as) ile ilgili mesele de mübhem kalıyor. Bundan dolayı da ifrat ve tefrit fikirler serd ediliyor olmalıdır.

Öyleyse öncelikle Hz. Mehdî (ra) ve Hz. Îsâ (as) ile ilgili bazı bilgileri paylaşalım ve meselenin anlaşılmasına giden yolu tarif etmeye çalışalım inşâallah. Mesih, Hz. Îsâ (as) için kullanılan bir unvandır. Mehdî ise ahirzamanda gelecek olan Muhammed Mehdî unvanına sahip ve dinsizliğin iki dehşetli cereyanına karşı mücadele edecek Peygamber Efendimizin (asm) soyundan geleceği muntazır olan ve asırlardır beklenilen müceddid-i ahirzaman olarak bilinen zattır. Asırlardır ümmetin, hatta ilk başlarda da selef uleması gibi Bediüzzaman’ın “Sonra gelecek o zat, bir asır sonra gelecek o zat…” ifadeleri ile müjdelenen Büyük Mehdî (Mehdî-i Âzâm) unvanına sahip olan zattır. Mehdî, âhirzamanda geleceği müjdelenen, kendisine Allah tarafından özellikle doğru yol gösterilen, hakka yöneltilen, dinî noktalarda ilm-i vehbiye mazhar olan, insanları, bilhassa Müslümanları irşad eden, doğru yola sevk eden, zulüm ve haksızlıkların kol gezdiği bir dünyada adaleti tesis eden, âhirzamanda geleceği müjdelenen Âl-i Beyt’ten büyük bir zâttır. Mehdî yazdığı eserlerle, inançsızlık içerisinde bulunanları, îmanı şüphe ve tereddütte olanları kurtaracak, mü’minlerin îmanlarını takviye edecek büyük bir âlimdir.

Mehdî’nin Ehl-i Beyt’ten, Peygamber neslinden olacağı ve Îsâ (as) indikten sonra Mehdî’nin arkasında namaz kılacağına dair o kadar çok hadis-i şerif ve İslâm âlimlerinin bu konuda o kadar çok beyanları vardır ki, bu haberler Mehdî’nin Îsâ (as) olmasını imkânsız kılmaktadır. Pekâlâ, bu konudaki karışıklığın sebebi nedir? Bunun sebebi, kaynağı İbn-i Mace’de geçen şu rivayettir: “Meryem oğlu Îsâ’dan başka Mehdî yoktur.” 1 Bu tek rivayet, Hz. Mehdî (ra) ve Hz. Îsâ (as) ile ilgili diğer rivayetlerle çeliştiği için reddedilmiştir. İbn-i Macede yer alan; “İsa’dan başka Mehdî yoktur.” hadis-i şerifine muhaddisler şöyle mana vermişlerdir: “Buradaki Mehdî kelimesi şahıs değil sıfattır. Yani Peygamber Efendimiz’den (asm) sonra hidayet sıfatına kemaliyle sahip olan zat Hz. Îsâ’dır. Çünkü birçok insanın hidayetine o vesile olmuştur.”2

Öyleyse Mehdî’nin (ra) Hz. Peygamber’in (asm) evlâtlarından olacağına dair rivayetlerden bir kaçını buraya alarak devam edelim: “Resululah (asm) buyurdular ki: “Mehdî benim zürriyetimden, kızım Fatıma’nın evlâdlarındandır.”3 “Allah (cc) benim Ehl-i Beyt’imden (soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdî’yi) gönderecek.”4 “Mehdî, kızım Fatıma’nın neslindendir.”5 “Mehdî ile müjdelenin. O Kureyş’ten ve Ehl-i Beyt’imden bir kişidir.”6

Îsâ’nın (as) Mehdî’nin arkasında namaz kılacağına dair rivayetler:

“Mehdî, bu ümmete imam olacak, Meryem oğlu Îsâ’da (as) onun arkasında namaz kılacaktır.”7 “İmamınız kendinizden (Mehdî) olduğu halde Meryem oğlu (Îsâ) içinize indiği zaman acaba nasıl olursunuz?”8 Mehdî ve Îsâ (as) ile alâkalı mühim rivayetlerden biri de birlikte Deccal’i (ahirzamanda kuvvet bulacak olan inkâr-ı ulûhiyet ve dinsizlik cereyanlarını) öldürmeleridir. Rivayet şöyledir: “Mehdî benim Ehl-i Beyt’imden ve benim neslimdendir. O yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Muhakkak ki o, Îsâ (as) ile birlikte yola çıkarak Filistin arazisindeki Bab-ı Lût denilen mevkide Deccal’i öldürmesi için Îsâ’ya yardım edecektir.”9

Hakikat-i hâl böyle olduğuna göre Îsâ (as) ölümünden önce, Allah’ın göğe yükselttiği (Üçüncü tabaka-i hayata) bir peygamberidir. Ahirzamanda peygamber olarak değil, Peygamber Efendimize (asm) ümmet olarak geri gelerek ahirzamandaki dehşetli dinsizlik cereyanlarının öldürülmesinde ve dağıtılmasında vazife yapacaktır. Mehdî ise, ahirzamanda Peygamberimizin (asm) neslinden bir ferd olarak dünyaya gelecek onun Âl-i Beyt’inden biridir. Îsâ (as) geldiğinde Mehdî’nin arkasında namaz kılacak ve onunla ittifak ederek çalışacaktır. Bu ittifaka Risâle-i Nur’da şöyle işaret edilmiştir. “Şahs-ı Îsâ Aleyhisselâmın kılıncıyla maktul olan şahs-ı Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı mânevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek, ancak İsevî ruhânileridir ki, o ruhâniler din-i İsevînin hakikatini hakikat-i İslâmiye ile mezc ederek o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek. Hattâ, “Hazret-i Îsâ Aleyhisselâm gelir, Hazret-i Mehdîye namazda iktida eder, tâbi olur” diye rivayeti, bu ittifaka ve hakikat-i Kur’âniyenin metbuiyetine ve hâkimiyetine işaret eder.”10

Bu izahat ve açıklamalardan sonra Hz. Îsâ ile Mehdî’nin ayrı ayrı zatlar olduğu anlaşılmış olur. Hz. Mehdî, Hz. Peygamber’in (asm) neslinden gelecek, İslâm âlemi içinde bulunacak, iman hakikatlerinin ve Sünneti Seniyyenin ihyasına çalışacaktır. Yapacağı vazifeler ise ahirzamanda kuvvet bulacak iki dinsizlik cereyanına karşı şeâir-i İslâmiyeyi ihya, şeriat-ı İslâmiyeyi tamirdir. Yani ahirzamanda gelecek olan Âl-i Beyt’ten Muhammed Mehdî isminde olan o zât-ı nuranî, o dinsizliğin şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır. Daha doğrusu Hz. Mehdî, âhirzamanda, şeriat-ı Muhammediyeyi ve hakikat-ı Furkaniyeyi ve Sünnet-i Ahmediyeyi (asm) ihya ile, ilân ile, icra ile kemâl-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya gösterecektir. “Gerçi hakîkat noktasında âhirzamandaki gelecek büyük Mehdî siyaseti tam dindâr İsevîlere bırakıp yalnız İslâmiyet hakîkatlarını isbata, izhara, icraya çalışır.” 11 tesbiti de bir hakikati ifade etmektedir.

Dipnotlar:

1- İbn Mace, Fiten, 24; Hâkim, 4/441.
2- www.mehmedkirkinci.com/index.php?s=article&aid=1329
3- Ebu Davud, Mehdi 1, (4284), Hadis: 4994.
4- Ebu Davud, 5/92.
5 -Sünen-i İbn Mace, 10/348.
6- Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 13.
7- Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Alametleri, İmam Şaranî, s. 438.
8- Sahih-i Müslim, Cilt-1, s. 208.
9- Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir zaman Âlametleri, İmam Şaranî, s. 438.
10- Şuâlar, s. 927.
11- Muhtelif Lâhikalar, Emirdağ-1 Mektupları.

İlgili yazılar:

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*