Kıyamet Alametleri

Kıyamete kadar olup bitecekleri haber veren Eser

Risale-i Nur kehanet yapmaz. Ama hadiselere Kur’ân’ın ve sünnetin penceresinden bakar ve kıyamete kadar olup biteceklerle ilgili bir ahir zaman okuması yapar, bir takvim çıkarır.

Hiç şüphesiz Kur’ân ve sünnet kıyamete kadar geleceklerden haber vermiştir. Ama kapalı ifadelerle örterek, temsil, teşbih ve mecaz sanatlarıyla örerek, müteşabih cümlelerle şifreleyerek, imtihan sırrını örselemeden… Böyle haberleri bir optik okuyucu olmadan okuyamazsınız. İşte Risale-i Nur böyle bir optik okuyucudur. Ahirzaman haberlerini doğru okumak vazifesiyle gelmiştir. Âyet ve hadislerde yer alan ahir zaman ve kıyamet şifrelerini çözmüş, ahir zamanın takvimini tutmuştur.

Meselâ hadislerde müteşabih biçimde çokça yer alan deccalın hurucundan, Hazret-i Mehdi’nin zuhurundan, Hazret-i İsa’nın (as) nüzulünden, Ye’cüc ve Me’cüc’ten ve Dabbetül-arzdan, ta kıyamete kadar olup biteceklerin haberi, anlayacağımız bir üslûpta, teşbihi, temsili ve mecazı çözülerek Risale-i Nur’da yer almıştır.

Ahir zamanı okumak ve medeniyet krizinden nasıl çıkacağımızın yol haritasını görmek için, onun metinlerine kafa yormamız gerekiyor.

kıyamet kuran ve risale

Kur’ân’a Kısır Bakışlar

Oysa böyle haberleri kimi dinî otoriteler, hadislerde nasıl geçiyorsa, yorum yapmadan, aynen almıştır. Meselâ alnında “haza kâfirun” yazılı, eli delik, sesi bütün dünyadan duyulan bir deccal beklemiştir.

Kimi otoriteler de, zahir manayı kafasına sığıştıramadığından, hadisleri bütünüyle inkâr etmiş, uydurmadır demiştir. İslâm’ın zengin müktesebatını berhava etmiştir. Bu kısım ulema –maalesef ulemaissu-, batılı oryantalistlerin savunduğu aynı dinsiz fikirleri, yeni yorummuş gibi, bilim dedikleri felsefî cerbezeyle de süsleyerek Müslüman mahallesinde satmaya kalkmıştır.

Bunlar herkesi itham ederler. Ehl-i sünnet âlimlerini, hadisleri, muhaddisleri suçlarlar. “Kur’ân bize yeter!” tezini savunurlar. Ama bunlara Kur’ân da yetmez. İthamlarından Kur’ân da nasibini almıştır. Bunlar Kur’ân’ı da oryantalistlerin anladığı kadar anlamışlardır.

İlgili yazılar:

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*